Ben hiçbir siyasi partiyi tutmam, ben devleti tutarım.
Siz hangi partiye oy vereceksiniz Halil Bey?
Ben hiçbir siyasi partiyi tutmam, ben devleti tutarım.
“Tamam da seçim sandığına gidince birine oy vermek zorundasınız.”
Seçim pusulasını sandığa atarken birkaç dakikalığına parti tutarım ama sonra bir sonraki seçime kadar hep kazananı desteklerim.
“Seçimi alan sizin oy vermediğiniz parti olsa da mı?”
Tabii. En beğenmediğim parti bile kazansa artık onu desteklerim, hep.
“Muhalefet etmek diye bir şey yok mudur?”
Vardır tabii ama bu benim işim değildir artık. Bunu şimdi muhalefet partisi yapacaktır. Elindeki bütün imkanları kullanarak iktidarı denetleyecek ve eleştirecektir. Seçimi kazanan iktidar olur ve devleti yönetir. Ben devlete karşı gelmeyi sevmem.
“En beğenmediğiniz parti kazansa bile böyle yaparım, dediniz. Bu parti, doğru bulmadığınız işler yapınca bunları nasıl destekleyebilirsiniz?”
Benim en beğenmediğim parti ama aynı zamanda ülkenin çoğunluğunun en beğendiği partiymiş. Nitekim onu iktidar yapmış. Demokrasi böyle işliyor, çoğunluğa herkes uyacaktır. Siyaset, futbol değil ki kaybetse de takımımı tutmaya devam edeyim.
“Bu söylediğiniz doğru ama sevmediğim bir takım kazandı diye alkışlamak da tersime gidiyor.”
Şöyle düşün: Nasıl beğenmediğin parti kazanıp iktidar olduysa, diyelim ki sevmediğin futbol takımı kazanıp şampiyon olmuş ve bu akşam UEFA Şampiyon Kulüpler Kupası’nda İtalyan Juventus’a karşı oynayacak. Hiç sevmediğin takım bile olsa onu desteklemez misin?
“Bu da doğru ama sevmediğim adamları desteklemem zor olacak.”
Bu sorun var ama felsefesi de var: Madem milletimiz bu partinin memleket için iyi olacağını düşünmüş, o zaman ben de ‘Memleket için iyi olan Halil için de iyidir,’ der geçerim.
“Felsefenizi anladım. Son bir sual Halil Bey: Sizin için yararlı olan felsefe, benim için de yararlı olmak zorunda değildir, değil mi?”
Çok doğru. Örneğin ‘Memleket için iyi olan Halil için de iyidir,’ yerine iki kelmeye yer değiştirerek ‘Halil için iyi olan memleket için de iyidir,’ dersem, bu ikinci felsefe yayılırsa ülkeyi çökertir.
“Filozof olmak bir tarafa filozof çıraklığı bile zor iş.”
Siyaset felsefesi en zor felsefedir. Bu alanda en büyük düşünce hamlesini 1300’lü yıllarda İbni Haldun yaptı, bunu da bil.