Önemli konularda bir felsefem olsun isterim
”Halil Bey, önemli konularda bir felsefemiz olmalıdır, diyorsunuz. Geçen yazınızda en önemli konumuz enflasyon yani pahalılıktır dedim. Siz de ‘Türkiye’mizde yılda bir milyon kişi arttığı sürece bunlara iş bulmanın tek yolu enflasyonun acılarına katlanmaktır,’ dediniz. Matematiksel olarak da bunu kanıtladınız. Bu konuda sizin felsefeniz nedir, peki?”
Çok basit: İki acı arasında seçme hakkın varsa, küçüğünü seç.
“Bu kadar basit felsefe olur mu Halil Bey? Bizim mahalledeki kediler bile bunu biliyor.”
Ama sen bilmiyorsun. Bilseydin ‘Enflasyon yani pahalılık hangi büyük acıdan daha küçüktür ki onu tercih etmek zorundayız diyorsunuz?’ diye sorardın.
“Peki, sorayım: Enflasyon ve pahalılık acısını tercih ederek hangi daha büyük acıdan kurtuluyoruz?”
Tekrar edeyim öyleyse ”Türkiyemiz’de yılda bir milyon kişi arttığı sürece bunlara yol, ev, hastane, okul, güvenlik ve özellikle de iş sağlamanın tek yolu enflasyonun acılarına katlanmaktır.” dedim. Yani karşılıksız para yaratmaz ve DENK BÜTÇE yaparsan pahalılık olmaz ama her yıl bir milyon kişi daha işsiz kalır. İşsizin domatesi hiç yiyememesi mi, işi olanın domatesi pahalıya yemesi mi daha büyük acıdır?
“Kısacası Türkiye için pahalılığın karşısındaki seçenek ucuzluk değildir, işsizliktir. Sekiz kelimelik bir gerçek, bu. Allah kimseyi akşam evine ekmek götüremeyen işsizin durumuna düşürmesin, değil mi Halil Bey?”
Amin. İşsiz kalmanın acısını veya en azından korkusunu yaşamış olan herkes bu duana içten Amin der.
“Ayrıca düşünüyorum da yüz yıldır bizi yönetmiş olanlar mezarlarından ‘Milletime ucuzluğu tattırmak mümkündü de biz mi beceremedik, ey cahiller?’ diye bizimle alay etmezler mi?”
Doğru düşünüyorsun. Gördüğün gibi, felsefe sahibi olmak için de gerçeği bulmaya çalışmak en etkili yöntemdir.
“Neden kimse sizinle aynı sonuca varmıyor?”
Çünkü doğru suali sormuyorlar. Anlatayım bak: Önemli olan doğru suali bulabilmektir. Zor olan sualin konunun kalbine değmesi, yani işin esasını sorgulamasıdır. Konunun kalbi olmayan bir köşesini araştırıyorsan, o köşe hakkında doğru cevabı da bulsan sana çare getirmez. Hani derler ya ”Danasını bırak anasına bak!”
Yanlış soru örneği ‘Enflasyonu düşürmek için ne yapmalıyız?’dır. Bunun cevabı bütün ders kitaplarında yazar: ‘Faizi yükselt!’ Ne var ki o zaman para bulmak zorlaştığı için iş dünyası yavaşlar yani büyüme düşer ve işsizlik artar.
Doğru sual ‘Hangisi daha kötüdür: Ekmeği bile zor alabilmek ve kümes gibi bir yerde oturmak mı, işsiz kalıp sokağa atılıp her şeyi kaybetmek mi?’ Her şey deyince onurunu ve çocukları alıp köye dönen eşini kaybetmek buna dahildir.
Yani doğru sual ‘Bu iki beladan hangisini tercih edersin?’dir.
Bir diğer doğru sual ‘Batı’da neden enflasyon belası da yok, işsizlik de yok?’ dur. Cevabını her çocuk bilir: ‘Çünkü onlarda nüfus artışı yok. Almanya ve Rusya gibi büyük ülkelerde bir milyona yakın yıllık azalma var.
Hem enflasyon hem işsizlik istemiyorsak ne yapmamız gerektiği açık: Daha az çocuk!