Devletlerin Vahşeti

Bugün ‘Devlet Vahşeti’ denince akla İsrail gelir, tabii. Devlet Vahşeti kelimesi savunmasız sivillerin katli anlamında kullanılır
“Bre Halil, Gazze Savaşı başlayalı 600 gün oldu ve sen bu arada 41 adet blog yazdın da neden bu rezillikten ancak şimdi bahsediyorsun?” diye sorabilirsiniz.
“Her türlü medyanın her gün işlediği bu rezillikler serisine geçen hafta sıra dışı bir tanesi eklendi: İsrail Savaş Kabinesi, Gazze’de ‘Geniş Alanda Savaş’ uygulamasına geçeceğini ve Gazzelilerin açlıktan ölmesine çalışacaklarını,” bildirdi. Önce bu deliliği ciddiye almadım.
Derken dün bir ABD devlet kurumu da “ABD’nin Geniş Alanda Savaş uygulamasına geçeceğini ve 2.Dünya Savaşı sonrası bütün dünyanın kabul ettiği Savaş Hukuku Kurallarını tanımayacağını ve böylece sivillerin korunması ilkesini reddettiğini,” bildirdi.
Bunda ne var ki, sivilleri koruyan mı kalmıştı? Uçakla bombalama çıkalı beri o iş zaten bitmişti. Birinci Dünya Savaşının son günlerinde (1918), Yunan Adalarından kalkan tek pervaneli İngiliz uçakları İstanbul’un şehir meydanlarını üç kez bombaladılar. 2.Dünya Savaşı sonunda (1945) Amerikalılar Dresden’i (üniversite şehridir ve hiçbir askeri veya sanayi tesisi yoktur) bugün yasaklanan ünlü kükürtlü yangın bombalarıyla yerle bir ettiler. Ben, yanan annesinin kucağındayken az yanıkla kurtulmuş birini tanıdım. Annesinin yavaş yavaş yandığını görmüş. Artık topların ve uçakların attığı kocaman bombalarla zaten başka türlü savaşmak çok zor, hatta imkânsız. (Biz Suriye ve Irak’ın kuzeyinde savaş değil operasyon yürüttüğümüz için ‘nokta atışı’ yapabiliyoruz.)
Yüz yıldır yapılan bu işi neden büyüttüğümü söyleyeyim. (Eğer buraya kadar olan 219 kelimeyi sıkılmadan okuyabildiyseniz, tabii. Editörüm 200 kelimeden sonrasının okunma şansının %50 ye düştüğünü söylüyor. Ben de ona inandığım için yazımı yarıya indirmek için iki misli zaman harcıyorum. Zor işin bereketini ve kolay işin tehlikelerini iyi tanırım.)
Evet yüz yıldır yapılıyordu ama kanunen ve tabii ahlaken suçtu. Şimdi süper güç ABD savaşta sivilleri öldürmeye izin verdi ve bu aşağılık iş yasallaştı. Daha kötüsü meşrulaştı. Birisi kalkıp “Günah da sayılmaz,” derse, şaşar mısınız?
ABD kendi topraklarında değil hep düşman topraklarında savaşır. Düşman askerlerini sivillere dokunmadan öldürmek işini zorlaştırıyor. Bu da savaş harcamalarını çok yükseltiyordu. Öldürmede verimlilik artışı Fransızların giyotininde ve Almanların toplama kampı fırınlarında görüldü. Sivilleri rahatça öldürebilme hakkı da savaş maliyetini düşürücektir.
Anadolu’da bir söz vardır ‘Et kokarsa, tuz var. Ya tuz kokarsa?”
Devlet vahşeti lise yıllarımdan beri ilgilendiğim bir konudur, devam edeceğim.