GELECEĞİ DOĞRU KESTİREMEYENLER …

Halil Bezmen Blog

Ne olacaksa olacak, biz zaten fırtınanın sonucunu değiştiremeyiz ki, diyemeyiz. Evet sonucu değiştiremeyiz ama koruyucu önlemler alabiliriz. Fırtınayı iyi mi kötü mü atlatacağımızın tahminini fırtına bitmeden yapmamız önemlidir ve doğru yapmamız hayatidir. Gemimizin hasar görme olasılığını görüyorsak kendimizi kurtarmayı düşünürüz. Yok yolculuğumuzun başarılı olacağını görüyorsak, karadaki sevgilimize hemen bir haber uçurup “Döndüğümde nişanlanmaya ne dersin?” diye sormalıyız.

Genellikle “En kötüsüne hazırlıklı ol,” diye öğretirler. Yararlı bir yöntem tabii ama karaya vardığımızda sevgilimiz bizi beklemiyor olabilir. Gecikince kızlar da kaçar, fırsatlar da.  

Burası Norveç değil: Önceki yıl başkentleri Oslo’da tek bir ölümcül trafik kazası olmuş.Türkiye’nin yüksek belirsizlik seviyesinde doğru tahmin yapmak çok daha zordur diye ‘Gemimiz iyi mi gidiyor, kötü mü gidiyor?’ kararını erken vermezsek, çok şey kaybederiz, hatta hayatı elimizden kaçırabiliriz. Geleceği doğru tahmin etmemek pahalıya, hatta çok pahalıya mal olur.

On beş gün önceki yazımda “İyi gidiyoruz,” demiştim. Görüşüm değişmedi. Hayatımda ilk defa “Üçüncü Dünya Savaşına mı gidiyoruz?” diye sorgulanan bir krizin içinde kendimi nispeten güvende görüyorum. Nispeten tabii. Fıkrayı bilirsiniz. İki arkadaş çıplak ayak bir plajda yürüyorlar. Birden bire yanlarında bir kurt türemiş. Biri çömelip ayakkabılarını giymeye başlayınca, öteki gülerek “Ayakkabıyla kurttan daha süratli koşabileceğini mi sanıyorsun?” diye alay edince “Kurttan değil ama senden daha hızlı olmam yeter,” demiş.

Okan KÖROĞLU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir