Başarının zararları ve başarısızlığın yararları

Merak tehlikelidir, biliyoruz. Buna karşılık meraktan yoksun bir hayat sürmenin ne kadar tehlikesiz olduğu hakkında hiç bilgi yok. İnsanoğlu bin yılların tecrübesine dayanarak merak dert getirir diye karar vermiş ve bu inanç dededen toruna aktarılmış. Gerçekten bu iş böyle midir ve bilmediği kapıların arkasında ne olduğunu merak etmeyenler daha az risk aldıkları için daha az hata yaparlar ve böylece daha az acı mı çekerler? Lise yıllarımdan beri bunu merak etmişimdir ve hem yakın hem uzak çevremdeki yüzlerce insanı (Türkiye, Avrupa ve Amerika’da) yarım yüzyıldır izlemekteyim. Oraya buraya burnunu sokan meraklıların, riskli hareketlerden ve fikirlerden uzak duranlara kıyasla daha çok sıkıntı/acı/sorun yaşadıklarını saptayamadım. Sadece kişiler için değil, şirketler ve devletler için de cevap belli değil. Uslu oturmak beladan korur diyorlar ama bir araştırma yapılmamış.
Hayat denilen macerada o kadar çok bilinmeyen var ki, din öğretilerinin, felsefelerin ve özellikle de bilimlerin tuttuğu ışıkla ancak ayağımızın altındakini görebiliyoruz. Tavuklar gibi: Onlar da sadece ayaklarının altındaki mısır tanesini yiyebilirler.
Merak bilinmeyene doğru bir yolculuktur. Ben bilinmeyeni severim ama herkese önermem. Belirsizlik bazen korkutucu bazen heyecan vericidir. Birinci koşul: Başarısız olmaktan korkmayacaksın. Bu çok zordur çünkü bize BAŞARI hayatın hedefi olarak öğretilmektedir. Başarıya adanmış bir hayat, diye bir övgü duyduğum zaman içimden başarıya satılmış bir hayat derim. Başarının kölesi olmuş. Başarıyı kazanmak ve sonra da korumak büyük fedakarlıklar gerektirir.
Ben ‘Başarı Bağımlılığı’ veya ‘Başarılı Olma Köleliği’ denen tekdüze hayattan kurtulmak isteyenlere MERAK iksirini öneririm. Bence meraklarının peşinde koşup başarısız olanlar koşmayanlardan daha sık başarısız olmazlar. Zaten hayatımız belirsizlikler tarafından oraya buraya sürüklenip durur. Bu belirsizliklere rastlantı, şans, olasılık veya kader/kısmet deriz.
Bunların hepsi aynıdır, yani belirsizliğe taktığımız isimlerdir
Ben meraklarımın peşinde koştuğum bir hayat yeğledim. Başarısızlıkları yönetmek herkesin ilk okuldan itibaren öğrenmesi gereken bir sanattır. Çok zor değildir. Bence başarıyı yönetmek daha zordur. Daha zordur çünkü başarı yanlış şeyler öğretir; Belirsizliklerin şans denilen türü sayesinde kazandığımız başarıyı kendi becerimiz sanmak, hoşumuza gider. Başarısızlıklarımızdan doğru dersi çıkarmak daha kolaydır ve işte o dersler sayesinde kişilik kazanırız. Başarılı insanları ise çoğumuz beğenmeyiz ve kişiliksiz buluruz. Başarıyla beraber gelen kibirden kurtulmak galiba imkansızdır.,
“Halil Bey, ‘imkansızdır’ dediniz. Başarılı insanlar kibir tuzağından kesinlikle kurtulamazlar mı yani?”
Benim kendimde ve dünyada gördüğüm budur. Başarılı insanların kimisi beline kadar kimisi de boynuna kadar kibir batağına saplanmaktan kendini kurtaramaz.