YUNANİSTAN DİYE BİR DEVLET…

Bu devlet 2500 yıl önce vardı, kısa bir süre yaşadı ve yok oldu. O  kısa sürede öyle güçlü bir bilim ve düşünce temeli kurdular ki, binlerce yıl sonra bile uygarlıklar onun üzerine inşa ediliyorlar.

Derken 1770 de sıra dışı bir olay olur: Biz Boğazları kapadık diye Karadeniz’den Akdeniz’e çıkamayan Rus donanması Çariçe Büyük Katerina’nın emriyle yarı dünyayı dolaşma pahasına bunu yapmaya karar verir. Danimarka, İngiltere, İspanya ve İtalya’nın önünden geçip Osmanlı donanmasını Çeşme limanında bulur ve yakar. Koskoca bir yelkenli donanması aylarca rüzgarların keyfine göre adım adım ilerlerken dünya bu güç gösterisini hayranlıkla izler. Çeşme’ye vardıklarında bizim gemilerin bir kısmı limanı bile terk edemeden kül olur.

1700’ler Haritası. Osmanlı İmparatorluğu’nun balkanlardaki durumu.

Sonrasında Komutan Kont Orlov, esas görevine yönelir: Akdeniz’e ulaşmalarına bir daha engel olamasın diye Osmanlı’yı yıkıp, yerine kendine hizmet edecek bir Hıristiyan Ortodoks devleti kurmak için Yunanistan’da isyancıları eğitir ve silahlandırır. Bunlar da ilk işleri olarak Müslüman köyleri basıp, çoluğu çocuğu katlederler. İstanbul’da kavgacı Türklerin yerine uysal bir Yunan devleti yerleştirme planı gerçekleşmeye başlamıştı.  İngilizler pastayı Rus rakiplerine kaptırmamak için hemen planın baş destekçisi oldular. Almanlar ise kurulan Yunan devletine Bavyera Kralının kardeşi Otto’yu kral olarak verdiler. Bir milletin, liderleri olarak, yabancı bir ülkeden dili ve dini farklı birini seçmeleri bugünkü Yunanistan’ın hizmetkarlıkla hayatta kalma politikalarını açıklamaya yeter.

Bizde olsaydı, liderliğe soyunan en az iki kahraman çıkardı ve kan akıtmadan sonuca varılmazdı.

Türklere karşı yapılan her işte, Batıda düşmanlıklar unutulur ve hemen Haçlı Seferleri formülü uygulanır. Papalar Türkleri arkadan kuşatmak için Cengiz Hanın vahşi Moğollarıyla nice pazarlık yapmıştır. Hele halefi Timurlenk’i övgüye boğmaları ilginçtir. Operalar bile beslediler Yıldırım Beyazıt’ı yendi diye.

Bunları biliyoruz. Bilemediğimiz kısım bundan sonra ne olacağıdır. ‘Türk’ün yerine Yunanlı’ projesi gerçekleşemedi. Yunanistan’da hâlâ her şey kiralık, hükümetler dahil. İki yüz yıldır dünyanın masrafını yaptılar ve üretmediği için kendi başına ayakta duramayan, on milyon hazır yiyici ile birlikte sırtlarına kaldı.

Laboratuvarda üretilen sentetik bir devlet! Mora İsyanında sivilleri katlederek kuruldu. Batı bunu hep dener:1915 de Rusların silahlandırdığı Ermeniler de Müslüman köylerini basıp halkı katlederek işe başladılar. Sonra da Ermeni soykırımı deyip canavardan kurban yaptılar. Kıbrıs’ta da önce Müslüman çocukları filan kestiler. Katliamı durdurmaya geldiğimizde bize işgalci dediler. Batılılar propagandayı bilim seviyesine yükselttiler: gerçeği işlerine gelecek şekle sokmayı bilirler.

Batılı bilim insanları, ihtiyaca göre laboratuvarda hayat kurtarıcı ilaçlar üretirler  Batılı politikacılar da ihtiyaca göre yapay devletler kurarlar. Bunlar harita üzerinde üretilmiş sentetik laboratuvar ürünleridir. Ruhsuzdurlar.

Halil Bezmen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir