Dış Politikanın Hayatımıza Etkisinde Yunanistan Örneği
- 2 görünümleri
- Halil Bezmen
- Mayıs 15, 2024
- 2 dakika okundu
Şimdilerde para teknolojiden geliyor ve teknolojiye gidiyor. İnternet, bu enerjiden teknolojiye doğru geçişi sadece hızlandırdı. Bu değişiklik önemli mi? Hayır değil. Para zaten hep bunu yapar, kârsızı bırakır, kârlıya gider.
Dünyanın gidişatını etkileyen 1.000 etken vardır ama bu gidişatı etkileyen önemli etken “Süper Güçlerin” davranışlarıdır. Dünyada çok güçlü sayılabilecek 20 kadar ülke vardır ama süper güç olmanın ise bir koşulu var: Kuralları koyma ve kurallara uymama hakkı!
İlk kademe olan “Öğrenme” kolaydır. Ne de olsa küçük çocuklar bile ilk iş olarak bunu yaparlar, öğrenerek hayata başlarlar. Öğrenmenin sadece iki inceliği vardır: Birincisi “baskıyla değil, merak sonucu olması” ve ikincisi “seçilip değer verilmesi”.
Yapay zekanın öğrenmeyi aşıp düşünmeye ve düşünmenin de sonucu olan anlamaya yarayacağına inanıyorum. Bilgi tek başına işe yaramaz! Bilgi bir şeyi anlamayı sağlamışsa, işe yaramıştır.
Bizden iyi yapacağı bazı işler bellidir: Hafıza ağırlıklı işler! Hukuk öyledir. Bir yargıç, en doğru kararı verebilmek için hafızasının dışındakilere bakmaya kalktığında çok sayıda kanun ve içtihadı gözden geçirmek zorundadır. Aynı şekilde bir hastane kurulu, toplanıp ameliyat kararı vereceğinde kuruldaki doktorların toplam tecrübesi kadar bilgiye sahiptir.
1962 yılında mühendis olarak mezun olduğumda sınavda çarpma bölme işlemlerini kafadan yapardık, elektrikli hesap makinesi yeni duyuluyordu ve bilgisayarı büyük şirketler muhasebe bölümünde hesap işleri için kullanıyorlardı. Uygarlık seviyemiz hızla yükseliyordu ama bilgisayarın her yere girmesiyle hızımız artmaktan öte sıçrama yaptı.
Bir şeyin nereden nereye gittiğini kestirmek zordur, biraz falcılık gibi bir iştir. Genellikle elimizdeki tek ipucu o işin geçmişidir. İnsanoğlunun ilk teknolojik atılımı bir ağaç dalını vahşi hayvanlara karşı mızrak olarak kullanmasıdır.
İki adet Atatürk romanı yazdım. Onun ağzından yazdım. Kitapta o konuşuyor, o anlatıyor. Biri yayımlandı, ikincisi bulutta bekliyor.
Ben Türklerin kullandığı o görünmeyen güçleri incelerim. O güçleri nereden bulurlar, nasıl kullanırlar, ilginçtir. Soyut şeylerdir bulduklarım, ne oldukları tam anlaşılmazlar ama açıkça görünen sonuçlarından var oldukları tahmin ediliyor.
Tarihe bakınca şehrin Osmanlıyla ilişkisi ilginçtir, daha doğrusu hoştur. Selanik’i ilk 1300’lerde almışız. Şehre Venedikliler hakimmiş ama halk Yunan Prensi Paleologos’a baskı yapmış ve savaşmadan teslim olmaya zorlamış.